13.08.2018
Karakalem #3
Yüksek baslı şarkılar gibiydim,
Sözlerim ‘hoh’lu çıkar
Ciğerimde zelzele olurdu sabahları.
Ayaklarıma karpuz çekirdekleri yapışan bir evde
Mutfak balkonundaki soğan kabuklarına şiirler yazdım.
Uçuşan,
Ve asla bir yere ait olamayan şiirler...
Diz yapmış pijamamla bakkala çıkıp
Reçelleri kapaksız kavanozlara terk edecek kadar
Umursuzdum yaşama.
Çoraplarımı ütülediğim günlerim de oldu elbet.
O zamanlar çoraplarım da mutluydu,
Annem de.
Ağladığımda yumurta maskesi yapardım yüzüme.
Tavuklar bilse bunu?
(Annem bilmesin.)
(Kumla dolmasın salyangoz evleri.)
Güldüğümde günebakanları öperdim,
Annem de
Sen de mutlu olurdun Allah'ım.
Gün battığında ayçiçeği oluverirdi hepsi.
Çocukken en çok kül kedisini sevdim.
(On iki yaşımda Dijan’dan ayrıldım,
Birbirimize Ay’ı emanet ettik.)
Gündüzler herkesindi,
Biz geceyi evlat edindik.
Güvercinler camı tıklatıyor Allah'ım,
Gitmem lazım.
-Münevver Kübra Peker