15.03.2018

Sancı


Akıl almaz bir sancının orta yerine doğmuşuz sanki. Annene, karnındayken verdiğinden bin beteri. Vicdan muhasebesi yaparken bulmuşuz sonra kendimizi. Sancının ortasında, her şeyden bihaber yaşarken hem de. Yalın ayak sokaklarda gezdiğin günlerde bile can alıcı gelmiş bu dünya. Ölmekten değil de yaşamaktan korkarken kalakalmışız bir başımıza. Muasır medeniyetler seviyesine bir bir ulaşırken diğerleri, biz çocuk aklımızla cahil kalmakla gurur duymuşuz. Yok etmekle övünen bir nesil yetişirken, var olmaya sahip çıkmışız olanca gücümüzle. Nahoş bir tat kalmış ağzımızda yaşamakla alakalı. Saygıda kusur, sevgide eksik etmemişiz hiçbirisine. Ya sonrası mı? Sonrası malum işte; ölen çocuklar, babasız kalan çocuklar, aç kalan çocuklar, evsiz kalan çocuklar ve çocuklar...
Kalbinin en kuytu yerinde biraz merhamet ve birazcık sevgiyle bıkmadan yürümeye devam etmeliymiş insan. Dikenli yollarda ayağını sevene yer yokken, ayağını paramparça etmeliymiş. Birisi için biri olmayı başarabilmeliymiş. Sancıyla, acıyla öğreniyormuşsun bunları. İhtimaller dahilinde yaşadığın şu dünyada, birilerine azıcık merhamet borçlu olduğunun farkına varıyormuşsun. Ne acıdır ki bunların hepsini, birileri acı çekerken yapıyormuşsun.

-Kubilay Önlüel