13.11.2018

perdebeyazı&gecesaçı


Saç uçlarından başlayıp, gittikçe yukarı çıkan bir ekrana çevrildi tüm gözler..
Belinden başlayan bu deryanın göğsünün üzerine çıkması yaklaşık yirmi dakika sürdü;
göğüs kafesinden o deryanın döküldüğü omuzlara ulaşmaksa otuz beş dakika. 
En heyecanlı bölüme gelmiş olmamıza istinaden, gördükleri karşısında dayanamayacağını düşündüğü için salonu terk eden birkaç kişi oldu. 
O anı görüp de nefesi kesilmeyene, dünyanın en saygısız insanı gözüyle bakacak milyonlarca insan dolaşıyordu dışarıda. 
Neyse ki salonda kalan kimseden çıt çıkmıyordu. 
Görülebilecek en güzel sahneye bakarken kendimizi bu denli sessizliğin içinde bulmak biraz ürkütüyordu içimizi. 
Omuzlardan yükselen derya ile boynun birbirine karışmaması mucizesini kim bu kadar net izlemek istemezdi ki?
salonu terk etmek zorunda kalan zavallı kalbi kırıklar..

..

Huh.. ara verildi sonunda.
Biraz daha devam etseydi, şehirdeki bütün acil servis doktorlarının izinleri iptal edilebilirdi.
Reklam vermediler, ekran köprücük kemiklerinde kaldı ikinci yarıya kadar. 
Yerinden kalkamayıp, gözünü bile ayıramayan zavallı kalbi kırılacaklar..

..

O mucizeyi izlemek yaklaşık kırk dakika sürdü. 
Dayanacağını düşünüp delikanlılık taslayanlardan çok oldu salonu koşarak terk eden. 
Kimse gülemedi bile bu duruma..
Salonun geri kalanı da yaklaşık yirmi dakika süren saçlarla gözlerin karışmaması mucizesine dayanamayıp terk ettiler salonu.
Biraz sert oldu bu sefer; koltukları parçalayıp, koşarken ekranı gösterip ‘O güzellik aklımızı işletmez, başımızdan alır.’ diye Montaigne’den alıntı yapıp, duvarlardaki ‘sigara içilmez’ tabelasını söküp ekrana doğru fırlatan zavallı kalbi kırılanlar..

..

Her neyse..
Film bittiğinde çenemi sol avuç içimde buldum. Çenemi taşıyan kolçağa dayanmış o kolumun da ayrıca uyuştuğunu fark ettim. Sağ elim ise dumanlar eşliğinde diğer kolçaktan aşağı doğru sallanıyordu. 
Sanırım duvardan sökülen yazı ancak böyle bir anda fırsata çevrilebilirdi. 

..

Kalabalıklar içindeki yalnızlığım boyunca hiç bu kadar az kımıldamamıştım beyaz perde karşısında. 
Beyaz perde?
beyaz perdem,
gece saçlım..
zavallı kalbim..



-Ahmet Delice