24.07.2019

Bir Türk Filmi


Yağmur gibi gülümsemenden tanımıştım seni. Güneş gözlerimi alıyordu ama gözlerini seçiyordum. Maviler içindeydin. Beklemiyordum sadece. Belki de utanılacak bir şey yapmaktan korktum. Anıları alalım kaçalım buralardan demeyi çok isterdim sana.

Bu Ankara'yı aldılar kara maske altına. Bense beyazlar içinde ışıltı saçıyordum. Zaten bugüne kadar ya hep siyah ya da beyaz oldum. Zamanında siyah saçtığım için beyazlar içinde tanıyamadın beni. Haklıydın. Problem bendeydi.

Gözlerinden vazgeçmiştim. Yüzüme vururcasına bakıyordun gözlerime. Heyecanlıydın. Yüreğin yüreğimi bilmedi. Yok olma zamanında doğmuş gibi hissettim.
Gözlerinden vazgeçmiştim. Saçlarını lüle lüle yapmıştın ya hani. Karanlığa boğulduğum anda ölecekmişim gibi hissettim. Seni hala seviyordum. Bugün burada cumartesiydi.

Asansöre bindim. Yaşlı bir kadın gururumu okşadı. Belki de orta yaşlı birisiydi. Mühim değildi. Biraz sonra hayatımın en heyecanlı anlarından birini yaşayacaktım. Gülüştük bilmeden hayatın ne getireceğini. Bir ihtimal daha yoktu. Ölmek bile ihtimal değildi. Ben değiştim biliyorum. Sen de değiştin biliyorum. Beni böyle de sever miydin? Ben seni hala çok seviyorum.

Sanki cigaramdan dolu bir nefes çekermiş gibiydim. Sanki cigara içermiş gibiyim de... Öyle çekiyordum nefesimi. Konuşabilmek için... Gözlerine bakarak... Her nefes verişim de gözlerine bakarken ne yapacağını bilme telaşı sarmışken saçmalamaya başlamışken... Off cümleleri tamamlayamıyorum hayalini yaşarken bile.

Mektubunu yırttığım an özgür olmadım. Çok canım acıdı. Başka bir adam olmadım ben. Hala utanarak tuttuğun o el benim. Kar yağarken saçlarını sevmek isteyen benim. Seni nasıl özlediğimi anlatamam.

N'olur gel gidelim buradan.



-Hayali Tehlike