Yazacak yer yoktu. Bende kendisi ile konuşan adama yazdım. Bir zaman bakıp bakıp seyrine doyamadığım...
Kalbimi açacak yer yoktu. Bende ruhumu bir kafese kapattım. Şimdi gurbette bırakıp sesini duyamadığım...
Bakacak gözlerin yoktu. Bende göz kapaklarıma seni çizdim. Evde kapanıp kaldın mı? Seyrana çıkıp güldün mü?..
Bir zamanlar küçücük o kız vardı. Karların üzerinde bebekleri ile oynayan... Başkalarının oldun mu? "Benimsin." diyemediğim...
Doruklarda yaşanmış bir hisle parçalanmış parçam... Var oluşun bütün hücrelerimi sarmıştı. Dik yamaçların selisin. Sen benden daha delisin.
İlkbaharda esen ballanmış rüzgarlar sarsın seni. Kokunu bana getirmek için... Şimdi kimlerin kulusun? Başını eğemediğim...
Seni tanısaydım eğer Tanrıçam demezdim. İşte o zaman belki gerçekten kaybolurduk. Akıtıp gözüm yaşını. Hatırlarım gülüşünü.
Bütün saflıklarımızla birbirimize karşıydık. Tek bir fotoğrafın içinde kırdığın kumandalar ve kurduğum hayaller... Kıvırcık saçlı başını göğsüme koyamadığım...
Kara günler gelir gibiydi ben kaldırımlarda yürürken sen yüreğime kıymıklar atarken nefes alamıyordum sanki. Nasıl vurgunum bilirdin. Niçin benden yüz çevirdin?
Şimdi ölüyoruz. Boğularak ölüyoruz. Kimlerin koynuna girdin? Öpmeye kıyamadığım...
-HAYALİ TEHLİKE