6.11.2017

Düşünme Kaybolursun

Bilmiyorum ki bende sustuklarımı. En sevdiğim ceketim ve sen şu an hissettiğim ve kokladığım en güzel şeylersiniz. Düşüncelerimi durdurabilen soğuğa karşı dimdik durmasam bile üşüdüğümü kabul etmeyecek kadar gururlu.  Sanki sen çok şeysin. Ama sen yine de düşün bana esir kal.

Sonbaharı mı yaşıyoruz? Hangi günler cumartesiydi? Cumartesi günleri tenimde hissediyorum bütün yağmur damlalarını. Ve bunların hepsi bana ne kadar yalnız olduğumu hissettiriyor. Sen susmasaydın ben yoklukta bile var olamaz bir şarkının yedinci notasıydım. Sen beni duyduğunda dünyanın en güzel sesi oldum.

Hepsi kabul de ben koskoca ülkeye sığamayıp yıllar önce yaşamak için hayalini kurduğum bu yere nasıl geldim. Bazen kendime bu şansın nereden geliyor diye soruyorum. Sonra bu bunu sorgularsam kaçar gidermiş gibi hissediyorum.

Hani bir keresinde Üzerimde yeşil ceketim varken kar yağıyordu. Seninle aramızda yol vardı sadece. O gün hissettiklerim tabi ki üşümek değildi. Ben senin saçlarındaki kara dokunmak istedim. Ama sana gelemedim.

Ben hayatın neresinde koptum pek farkında değilim. Ama sen Ankara'ya bende Hatay'a ihanet etmedik. Şimdi ben Ankara'yı çok seviyorum ama sanırım sen Hatay'ı sevmiyorsun.

Bir silahım yok. Olmasına da gerek yok. Olmadan da kafama sıkabilirim. Birde kocasını öldüren Selma'yı yaratan arkadaşım var. O da karlı yollarda yürürdü. Saatim düşmüştü o bilmez. Ama ben karlı yollarda saatimi aradım. Onunla yıllarca birbirimizi gördük ama yıllar sonra tanıştık.

Şimdi bu soğuk bana dokunmaz. Kovalayacakta bir şey yok. Herkes sinirli. Çok kültürlü bu hayatın ben neresindeyim. Kıblenin yönünü bilmiyordum. Bugün öğrendim. Artık babam sorarsa cevaplayabilirim. Ama senin ses tonun bile beni öldürebilir.


O yüzden artık dünyanın en güzel sesi sensin.

-Ali Koç

Modern


Şu an hangi lanet şarkının çaldığından ziyade -ziyade ne demek la- naptığımı umursuyor gibi görünmek isterken umursayamıyorum. Öpsem ayıp olur mu ya?

 ♫ fon 

Girip de çıkamadığım noktalarda halatla asılmayın beni kardeşim. Dokunmayın. Kovarım çünkü. Şu sıra kovuyorum. Çünkü benim görevim bu. Aslında bu canımın kahyası ile ilgili. Genel olarak böyle. Modern hayatta #şımarık olmak gerekiyorsa ve bu da benim kanıma işlememiş olsa bile şimarırım ben. Tamam hemen birşey söyleme kibar davranmıyorum.

Bi de popiler var. Popi insanlar... Ağzını yüzünü eğerek, dar kırmızı pantolon giyerek... Yaratan bu varlıklara fikir versin derdim de kullanabileceklerini pek sanmıyorum. Aslında ben seni rahatsız etmek istemedim.

Dokundurmalılarımızı dondurma dolaplarına depolayarak daha fazla 'd'li kelime bulamazsam bile seni bu anlamsızlıkta bırakmam korkma. Diss atıyorum affet. Buda modernizme girer mi. Girmezse bile hatrım için sen sokuver.

Evdeki modernizm ise babamın dokunmatik telefonda okey oynaması. Bazen sıkılmadın mı diye sormak istiyorum ama elleme Adamcağızın tek keyfi diyorum. Bir bilse oğlunun kıytırık bi telefonla dağları taşları aştığını. Gözleri fal taşı gibi açılırdı herhalde. Sen yine de karar ver söyle.

Aslında sen bir türküyü ifade ederken ben senin yüzünden deep house ile idare ediyorum. Where are you now gibi bir şey bunların hepsi. Sonra içine düşen bir heyecan.

Bide şu var hepsinden önemlisi. Tanımadığın iki insan. Linkin Park'tan Bleed  It Out şarkısının eşliğinde tüm masumluğunu üzerine alarak utandığını belirtip o iki insanın ise bunu engellemek için ışıkları kapatıp tişörtlerini başlarına geçirip dans etmeleri modernizme dahil mi?

-Ali KOÇ

5.11.2017

Ortası

Güvensiz ve de sensizim.
Hani ortada buluşurduk ya.
Ben ağlayacağım derdim sana.
Gel beni bi dinle derdim.
Şimdi ortası yok buranın.
Ortada tanıdım seni.
Yok buranın ortası.
Ben artık gözyaşlarımı nereye akıtayım.
Ortası yok buranın.
Ciğerim nerdesin?
Ciğerim yanıyor.
Çözülmedi benim gönül bağım.
Duymasın bizi görmesinler.
Ben seni sevdim Güvende çaresiz.
Konuşmadan sevdim seni.
Aşkımı da Güvende yaşadım.
Suskunluğumu da.
Ama ben ne sana ne de güvene doyamadım.
Ağaçlı yollarda ne arardık ne bileyim.
Aşk dolu bakışımı Güvende bıraktım.
Depoda tuttuğumuz nöbeti
Depoda içtiğimiz kahveleri
Yok yok
Ben seni özledim.

-Ali KOÇ

Emekçi

Tan ağarmadan uyanır emekçiler
Bilirsin hepsi bir parça ekmeğin peşindeler
Kaderi acıyla yoğrulmuş önceden
Cami safında farklı mı onlar zenginden?

Anlatamaz derdini hiçbir şarkı
Eve varınca içer birkaç duble rakı
Ruhuna dokunamaz kimse nasırlarından
Fısıltı bile olsa ses gelmez dostundan

Omuzlarındaki yüktür kamburunun müsebbibi
Evladının arkasında durur karlı dağ gibi
Varlığı evine kasvetli bir hava verir
Yokluğu yürekte acılı bir sızı gibidir.

-Ali Koç

4.11.2017

Sen

Seni ariflere tarif ederken:
Yüreğime sızmış lunapark balerini,
Yüzünde tonlarca melek var, gülümsemesi için binlercesi çalışıyor.
Zarafetin bir cinayet romanının aracı oldu.
Bütün şairler toplansak seni anlatamayız.
Ballanmış bir ilkbaharsın sen.
Kayalardan süzülen insanı bayıltan serin bir yaz rüzgarısın sen.
Sen olmasan dünya çok çirkin olurdu.
Senin yokluğunun gürültüsünde sağır oldum.
Hatta geçenlerde ameliyat oldum.
Dünya galaksi big bang ne varsa hepsinin odak noktası sensin. Sen neredesin?
Ben seni gördüğümde gözlerime değil vücudumda ki hiç bir hücreye inanamadım.
Toprak olsam senin ayağının altında olurdum.
Su olsam sana akardım.
Elma olsam senin kafana düşerdim.
Gemi olsam senin kıyına vururdum.
Çok saçmaladım bağışla.
Anlamı ve ağırlığı olan herşey senin safında, bende de gördüğün gibi alengirli anlamları anlamsızlık yapma çabası.

-Ali Koç

Müphem İşler



Buradayım şimdi buraya bakın
Yanarsın dokunma bana sakın
Suç işlemek istemezsin burada
Ben denizlerim senin gözlerin ada
Esiyorsun benden kendine güleç
Sessiz sakin kalmam güleç bombasına
Teknik arıza yoksa stabil durum
Müphem işler peşinde değilim.

-Ali Koç




Bahtiyar Bahtıkara

Hepinize iyi akşamlar çocuklar
Yaz gelse de kurulsa çadırlar

Aksa günler yanımdan sen kalsan
Eksilmez şanımdan ele güne kansan

Çileciyim geceleyin yalnız başıma
Elleme adamı geldi artık burama

Kimin ışığı oldum esiyor böyle rüzgar
Öldürür sevdiğini herkes hazaar

Sinüzit burnumdan geçiyor gözlerimin arkasına
Dokunamaz kimse bizim gibi delikanlının hasına

Yaşımız akıyor görmediklerimize
Savaşımızı veriyoruz göreceklerimize

Keskin yazıların değildi etkin dokunan
Anlamıştım tılsımı operasyonlardan

Duvardaki kol saati düşerse suçlu sensin
Her köşeden gelen sesin nişancı keskin

Kaymakamın evine kusarım tutma beni
Kör karanlıkta korkutmaz sular seni

Yanlışları doğru edebilecek iki cipsi
Yaparak yaşayarak öğreten on kedi

Dünyanın üst katından dedi birisi bize
Gözleri dolarak gururla "bitmeyin siz"

-Ali Koç

Hayalimsi

Kaderin kollektif bir günahısınız.
Sorsan kimse sahiplenmez.
Ama sebepsiz yere de kan akmaz.
Korkut Korkusuz'u siz yarattınız.

Yankilerde gelmez artık sanki.
Bıraktıkları senin düşlerinse
Ot kafası kalmış iki deliyi görmez.
Hasan Sansar ve bayat simit.

Aşık olduğum kadın buraya bulaşmış
Sesler depodan gelince korkarmış
Halbuki ben aşkımı çığırıyordum.
Nazan Tarzan çok üşüyorum.

Ben güneyden kuzeye doğru kaçarken
O ise batıdan doğuya doğru giderken
Beni kurtardı sarhoşlardan epinefrin
Bahtiyar Bahtıkara yüreğimde bir sızı.

-Ali Koç



Biz Kimiz?

Siz yazısı kadar silme yalnızım.
Hiçlikte kendini bilmez bir şansızım.
Duyulmaya ihtiyacı yok anlaşılmazım
Bahtiyar Bahtıkara tıngırdatıyır gönül sazım

Biri anlamasın bizi durgun sular
Şelale olmuş görünen görünmeyen yaralar
Kimse bilmez Güvende sessiz karanlıklar
Sir Siro sanki yüreğime kanar ağlar

Bakışlarımda vazgeçmek belirmiş kimsesiz
Yeter dokunmayın, ölüyorum sessiz
Sardı ruhumu teslim alacak kefensiz
Mustafa Usta bakar göğe tek başına

Dumanlı bir kahve masasında kimyasal
Çok güçlü olduk böyle ordum yaşamsal
Erken gelene geceyi yakarım karasal
Okan Tokat korkar kayınçosundan

Kafamı kaldırıp mavi göğün efendisine
Ellerimi açtım yüzüme çırpmak sesine
Farklı bir beyin fırtınası yapar hepsine
Alp Eren Er yada komando

-Ali KOÇ

Afilli Filintalar



Baştan aşağı isyan furyasıyım.
22 numaralı 6. soluktan kesme afazi hastasıyım.
Kesme bulutları gördüğümde kulağımdan kanlar aktı.
Seslerin geldiği yere ben gitmedim.
İçimdeki Bahtiyarsız alanı işgal edecek şahısların yokluğu
Beni cartayı çekmeye zorluyor.
Umarım ummadıklarımı umdurmazsınız.
Ben cehenneme layık olurum da
Cennet ona layık olabilir mi onu bilemem.
Kimisi yoklukta
Kimisi boşlukta
Ben de hiçlikte
Boğuşuyoruz.
Hasılı boşlukta yokluğu hiçliğe dönüştürmeye çabalıyoruz.

-Ali Koç




Gerçek Tehlike

Öylesine imkânsızız ki seninle,
İhtimaller dahilinde bile değiliz.
Sen bir kuğu gibi bembeyazsın.
Ben bir gece gibi simsiyahım.
Göz göze gelsek kıyamet kopacak.
Yüzüm düşük yağmur yağıyor
Sen göğe bakıyorsun güneş daha güzel
Ben sana şiir yazarken burada böyle
Sen hayalimde iyilik Tanrıçası
Gerçek tehlike kurşunu yakalar.

-Ali Koç

Korkma Ben Varım

Ben sana kaynaşmaya çalışırken
Hayallerimi gerçekleştirdim yekten.
Bahar açtı yüreğim bir sonbahar gününde
Seni sevdiğimi nasıl söyleyeceğim ben.
Bekledin bir an biliyorum ama olmadı
Biraz tadını çıkaralım, daha değil.
Günü gelince kulağına fısıldamadan
Korkma ben varım diyeceğim.
Ay düştü sahile, yolunu gözlüyorum.
Gölgeni görüyorum gökte gülerken
Hayallerimin odak noktası sen oldun.
Ben bu şiiri sana nasıl göndereceğim.
Öyle bir an ki gülüşün kulaklarım ezberlemiş
Kulakları kör birine koklamayı öğretiyorsun.
Ben seni ağlarken de severim
Ama sen kahkahayı bas gitsin.

-Ali Koç

Nazan 2

Gözlerim kamaşıyor Nazan!
Üşüyorum diyemem sobayı yaksan.
Duyuyor musun şimdi anlamadan?
Al işte beni sevmiyor,
Ah Nazan söyler misin,
Yoklukta hiçliği boşluğa dönüştürebilmeyi
Anlasa birisi beni bulanık mantıkla
Alengirli anlamlarda kaybım yok
Gel beni al Nazan
Güvendeyim.
                             

-Ali Koç




Şahıslar 1

Zaman gökten düşüyor.
Kimine fazla kimine az geliyor.
Kimi de şükür ediyor.
Yazgılar eksik gelmiş sanki.
Duyumlardan gelen bir müzisyen abimiz söylemiş diye duyduk.
Karalar çözülmüş. Sol kollara bağlıydı.
Hasan çığırıyor. Hasan çağırıyor.
Hepsinden daha önemli bisikletli şahıs.
Gecenin aydınlığında zeroşlar kovalıyor.
Doğudan Batıya gidenler,
kuzeyden güneye gidenlere hep yardım etse keşke böyle.
Yanında olsa haksızlığın kitabına el basacak.
Hangi yazıda sorusuna yüklediklerini ben verdim Sonuna kadar.
Artı sonsuzu gördük inşaatın üstünde.
Yalnızlığın seni şarkıların içinde şiirimsilerde yalandan dinliyor.
Duymak istersen tabi.

-Ali Koç

Nazan 1

Fekat Nazan Hanım!
Anılar hep yarım kaldı şimdi.
Neden bunlar bizim başımıza düşer ki?
Her adımda geri kalan şansımsa
Duymaz kimse bu sesleri ve ışıkları.
Balçıklar sardı beni Nazan!
Sen kaç ya da yan
Sonuçta iki boş hece insan.
                     

-Ali KOÇ

Gönül İşleri Bakanlığı / GİB

İlk görüşümde ses etmedim. Tatları görebilir miyim diye en başa dönmeye karar verdim. Yeniden görmek için geleceğim ve duyacağım. Doğum günümden sağ çıkarsam tabii..

İkinci okuyuşumda tesadüf dedim ama hafiften şüphelendim. Ceplerime taş doldurmaya başladım. Duvara raptiyelip bisikletli şahısı -Hidalgo1903- korkuturum ayakları söker mi? Şimdi ortanın boş cümlesi.

Üçüncüyü hissedişimde memleketimin meşhur küfrünü ettim. Ben bu küfrü tam mı bilmiyorum ama 5 yıl sonra öğrendim sanırım. Mesajı almıştım sonuçta. Okumada ve dinlemede gördüğüm aşkın ızdırabını..

Dördünce yalnızlık senfonisinde kilidi vurdular ardıma. Neyi beklediğimi bile şaşırır haldeyim. Sol çıkmayı düşünmüyorum fekat. Neyse Hasana ve kendini Hasan hissedenlere selam..

-Ali KOÇ

Bayat Simit



Yağmurlu bir sokakta sulara ay vururken yüzümüzden sızan yağmur damlacıkları...
Omuz omuza verdiğimiz kavgalar...
Karanlık akşamlarda ortada tir tir titrediğimiz günler...
İşte şimdi hayalin en güzeli akan suya atlayan küçük çocuktan cesaret alan delinin sorgusu gibi alınıyorum hayattan.
Tam o sırada iki kafadarın hayalini gerçekleştirmesi.
Birileri ölümle pençeleşirken canına yandığım bisikletli şahsı güvensiz yerlerde arıyorum.
Her gece aynı yerdeki köpekten hala korkarım.
Üşümüyorum bile sadece özlüyorum. Biraz üşüsem donarak ölme ihtimalimi ve Ekberin askerlerini düşünür mutlu olurdum.
Yazgısı yazılırken yazım hatasına uğrayan tek şansı Bahtıkarayı tanıyor olması.
Şimdi Güvende üşüseydim sesim çıkmazdı.
Para üstüne verilen çikolatalar gibisin. O an anlamsız ama ambulans sesi gibi zevkli.
Susun Bahtiyar duymasın bunu.
Ciğerim, acıktım. Birer baya simit al da yiyelim. Bende beş kuruş para yok.

-Ali Koç




Şiddet İle Şeddeli Sevmek



Şiddete meyyal kısmı hep dertten fakat
Sensiz geçen zamanları hep çöpe at.
Buzlu kar değil çarem, yanıyor içerim.
Yazgı meselesi bütün bunlar, çare senim.

Cartayı çekiyorum sanırım yavaş yavaş
Çatakta ve her yerde ben varım ama
Sanma batmam, yorulmam ve de ölmem
Anlaşılmaz bu durumum pek müphem.

Gecenin ayazı omzuma dokununca usulca
Bir bakarım sensizlik çukuruna huysuzca
Dizlerimin bağı çözülür, gözlerin kusursuz
Vel hasılı buralar komple cumartesi..


-Ali Koç